Tweet |
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gelibolu Şube Başkanı Rufat Şener, İzmir İktisat Kongresi’nin 98. yılı nedeniyle yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
ADD Gelibolu Şube Başkanı Şener, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ““Efendiler!
Uzun gafletler ve derin umursamazlık ile geçen yüzyılların, iktisadi yapımızda açtığı ağır yaraları, onarmak ve çarelerini aramak, memleketi topyekûn imara; milleti refah ve saadete eriştirme yollarını bulmak için yapacağımız çalışmanın başarı ile sonuçlanmasını dilerim. Tam bağımsızlık için şu prensip vardır: Milli Egemenlik, İktisadi Egemenlik ile pekiştirilmelidir. Siyasî ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferle taçlandırılmazsa meydana gelen zaferler payidar olmaz.”
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ardından, daha Lozan Barış Antlaşması imzalanmadan toplanan İzmir İktisat Kongresi ve alınan Misak-ı İktisadi kararları, tam bağımsızlık yolunda yapılacak büyük devrimin habercilerindendi.
“Tam bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıktır.” anlayışıyla hareket eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, milli ekonomiyi, “Karma ve Planlı Ekonomi Modeli” üzerine inşa etmiştir. Atatürk dönemi bu ekonomi anlayışıyla uluslararası alanda da takdir edilen bir görünüm sergilemiştir. Osmanlı Devleti’nden miras kalan dış borçlar ödendiği halde; fabrikalar, demiryolları, askeri teknoloji ve iletişim alanlarında dünyayı hayran bırakan büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir.
Kurulan kooperatifler, tarım ve sanayinin desteklenmesi, esnafa krediler, madenciliğin gelişmesi, hızla çoğalan işçi sınıfı, denizciliğin gelişmesi, ihracatın artması ve 1929 Dünya Ekonomik Bunalımına rağmen kendi kendine yetebilen ülkeler sıralamasında hızla yükselmemiz bu büyük başarının göstergeleriydi.
Emperyalizmin büyük yenilgisi sonucu kurulan Atatürk Cumhuriyetinin; hayranlık uyandıran bu başarıları emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri aracılığıyla, Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışı sonrasında yıkım süreciyle baltalanmıştır. Bu süreç ne yazık ki devam etmektedir.
Tam bağımsız milli ekonomi yerine, dışa bağımlı bir ekonomi yaratıldı. Darbelerle ortam daha da uygun hale getirildi. Devrim karşıtı iktidarlar eliyle Türkiye yeniden “oltadaki balık” haline getirildi.
Madenleri özelleştirilen, milli varlıkları, fabrikaları, limanları, bankaları, arazileri özelleştirilen, satılan; parasını terörle mücadeleye harcamak zorunda bırakılan, AB ile yapılan “Gümrük Birliği Anlaşması” yla açık pazar haline getirilen Türkiye, 21.yüzyıla adeta bir yarı sömürge olarak girdi.
Günümüzdeki yokluk, yoksulluk, işsizlik, eğitimsizlik ve bunun sosyal sonuçlarının, ölümlerin, intiharların temelinde bu yıkıcı, ihanet süreci vardır. Sorumlu açıkça ve tartışmasız bir şekilde siyasi iktidardır.
Halkımız ihaneti daha açık görmekte, Kemalist Devrimin kıymetini daha iyi anlamaktadır. İktidarın koltuğu bu nedenle sallanmaktadır.
Çözüm; fabrika ayarlarına geri dönmektir.
Çözüm; Kemalist Ekonomi Modelini çağın koşullarıyla, yeniden uygulamaktır.
Çözüm; Misak-ı iktisadi kararlarında bahsedildiği gibi imar etmektir, tahribatı önlemektir, memleketi yükseltmektir, “altın hazine” olarak adlandırılan ormanları korumak, madenleri kamulaştırmaktır, hırsızlık ve yalancılıktan kurtulmaktır.
Hep birlikte ve Ahmet Arif’in Anadolu şiirini mırıldanarak,
Yürüyeceğiz, üstüne üstüne
Fırsatçının, fesatçının,
Tüküreceğiz yüzüne hainin.
Önümüzde Atatürk,
Ve ellerimizde bayraklarımızla
Ve dillerimizde marşlarımızla;
Namuslu ve genç ellerimizle Ve inançla yeniden kuracağız ulusal ekonomiyi
Ve rüsva etmeyeceğiz bunca yıllık emeği.
Çalışacağız, söz veriyoruz.
İzmir İktisat Kongresi’nin 98.Yılı Kutlu Olsun”
Haber: İrem FAKİR