Tweet |
İlçemizde son günlerde uyuşturucu nedeniyle yaşanan üzücü olayların artışı ve engellenebilmesi için mücadele başlatan iki dernek başkanı bir basın açıklamasında bulundular.
Gelibolu'nun Camikebir Mahallesi’nde yeni kurulan, 1354 Gelibolu Dernek Başkanı Tamer Durmuş ve başkan yardımcısı Gökhan Altınışık ile Gelibolu Romaları Sosyal Etkinlikleri Dernek Başkanı Hakan Tosun basın açıklaması yaptılar.
Hakan Tosun yaptığı açıklamasında, "Uyuşturucu konusunda artık son noktaya geldik. Daha öncede bu konuda en alt makamdan, en üst makama kadar başvurularımızı yaptık, ama ne yazık ki bir sonuç çıkmadı. Sonuç çıkmaması elbetteki bizi bu uyuşturucuyla ilgili mücadelemizden asla vazgeçiremeyecek. Biz Gelibolu Romaları Sosyal Etkinlikleri Dernek Başkanı olarak ve yeni kurulan 1354 Gelibolu Derneği ile ortak bir hareket başlattık. Cumartesi günü İnegöl'de Roman Dernekleri Konfederasyon toplantımız olacak. Burada da tüm Roman Dernek başkanlarımıza bu uyuşturucu konusunu anlatıp, birlikde Türkiye genelinde bir hareket başlatmak istiyoruz" dedi.
Daha sonra söz alan 1354 Gelibolu Dernek Başkanı Tamer Durmuş, "Konunun önemini biz her platformda dile getirmeye çalıştık ve halende getirmeye çalışıyoruz. Maalesef gençlerimiz uyuşturucu batağında boğuluyorlar. Sadece kendileri değil elbet. Onlarla birlikte aileleri de huzursuzluk ve çaresizlik içinde yok oluyorlar. Uyuşturucu illeti özellikle Roman mahallelerinde daha çok görülüyor. Gençlerimiz ne yazık ki bu uyuşturucu batağına çekiliyorlar ve biz de bu konuda sesimizi duyurmak istiyoruz. Bunu duyurmak için de Türkiye'de bütün Roman kardeşlerime duyurmak istiyorum. Federasyon başkanlarımız, derneklerimiz el ele vererek bu konuya çözüm üretmek istiyoruz. Daha önce bu uyuşturucu konusunda, Gelibolu'da siyasi partilerle, esnaf odası ve derneklerle bir toplantı yapmış ve bazı adımlar atmştık. Bu toplantılarda aldığımız karar ve bilgiler ışığında tutulan bir raporu milletvekillerimize sunmuş, bu konularda adımların atılması gerektiğini vurgulamıştık. Yaptığımız bu girişimlerde de bir sonuç alamazken, gençlerimiz, çocuklarımızın bu uyuşturucu batağındaki artışı, Gelibolu'da yaşanan ölümlere kadar vardı. Bunun için de biz yine harekete geçerek, bu konuya daha kesin bir çözüm bulmak için sizlerden de yardım ve birlikde hareket etmek için çaba istiyoruz. Muhakkak sizler de bu uyuşturucu konusunda sıkıntılarınız vardır. Türkiye'de bu konunun biraz gözardı edildiğini düşünüyorum. Bunu da sizlere kendimden örnek vererek söylemek istiyorum. Maalesef benim oğlum da bir uyuşturucu bağımlısı. Bu konuda yaklaşık 10 yıldır mücadele ediyorum. O dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile dahi bu konuda görüştüm ama bir adım atılmadı. Sağlık Bakanı ve Milletvekilleri dahil. Tabi bu tek kişinin mücadelesiyle olacak birşey değildi ve olmadıda. İşte bu yüzden birlikde hareket etmenin daha olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Yasal boşluklar nedeniyle uyuşturucu kişilerin çoğu serbes kalıyor. Bu yasal boşlukların tamamlanması gerekiyor. İçiciyim diyen serbest kalabiliyor, ama öte taraftan zehrini gençlere bulaştırmaya devam ediyor. Bizim önerimiz, uyuşturucu içenin de, satan gibi ceza almasını istiyoruz. Çünkü içiciyiz deyip, sokaklarda gezen bu şahıslar ne yazık ki daha sonra, gençlere ulaşarak, kanlarına girip, uyuşturucuya alıştırılıyor. Ve bir süre sonrada satıcılık baş gösteriyor. Biliyorsunuz ki, şu sıralar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni yasa çalışması var. Hazır bu yeni yasa hazırlanırken, bizlerde tüm Türkiyedeki Roman Dernekleri toplu hareket edersek, bir örnek dilekçe ile bu konunun yasallaşması için milletvekillerimize verip, bilgilendirme yapabiliriz. Şuanda Gelibolu'da Metamfetamin denen bu uyuşturucu madde gençleri öldürmeye kadar ve ne yaptıklarını bilmez bir hale sokuyor. Ne yazık ki, 3-5 tane çapulcu gözlerimizin önünde gençlerimizi zehirliyor. Onun için de bizler de buna sessiz kalmamalıyız. Eğer bu konuya sizler de sahip çıkar destek verirseniz, bu konuda inanıyorum ki, önemli adımlar atmış olacağız. İnanın bu uyuşturuyu kullanların yaşı 9 ila 10 yaşa kadar düştü. Buna sessiz mi kalacağız arkadaşlarım? Bir evde huzur yoksa, gözü yaşlı anne varsa o ev, bence ev değildir. Zira bu konularda ileriki günlerde çok üzücü olaylar yaşanabilir" dedi.
Haber: Elçin YÜZÜAK