Bugun...

‘Diliyoruz Ki, Bu Yaşananlar Bizlere Ders Olsun, Bir Daha Yaşanmasın’

facebook-paylas
 Tarih: 05-02-2024 19:09:20

‘Diliyoruz Ki, Bu Yaşananlar Bizlere Ders Olsun, Bir Daha Yaşanmasın’

Gelibolu Belediyesi Şubat ayı belediye meclis toplantısı, Belediye Başkanı Mustafa Özacar başkanlığında gerçekleştirildi.

7 gündem maddesinin görüşüldüğü meclis toplantısı Belediye Başkanı Mustafa Özacar’ın 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin yıl dönümü nedeniyle depremde hayatını kaybeden vatandaşları anması ile başladı.

Başkan Özacar, gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yaptığı konuşmada; “bu son iki meclisimiz. Önümüzdeki dönemde de gelen arkadaşlardan yeni bir meclis toplanır, görevlerine devam ederler. Yarın 6 Şubat felaketin birinci yıl dönümü. Türkiye gerçekten çok ciddi bir felaket yaşadı. Çok ciddi bir sayıda insanımızı kurban verdik. Bu bizlere çok şey öğretmesi gereken konulardan biriydi. Ancak doğanın bize verdiği uyarıları biz her zaman göz ardı ettik. Günübirlik ihtiyaçlarımız bizim uzun vadeli düşüncelerimizin de önüne geçiyor. Bu çok doğru değil. Yaşam hem çok kısa hem çok uzun ama insanlık tarihi de çok eski. O günden bugüne insanlık çok deneyimler yaşadı. Her konuda yaşam denen sürenin içerisinde her şeyi yaşıyor. İstiyoruz ki, bu yaşananlar da bir ders olsun, insanlık tarihi bundan ders çıkarsın, o felaketi de bir kez daha yaşamasın. Savaş gibi deprem de ayrı bir felaket. Ancak insanoğlu kendi yapısı itibariyle, düşünceleriyle, önlemleriyle bir nebze de olsun bunun önüne geçebilir. Yani felakette büyüklüğün önüne geçebilir.

Geri kalmış ülkelerin birçoğunda az önce bahsetmeye çalıştığımız nedenlerden dolayı çok büyük acılar, çok büyük felaketler yaşanırken bilimsel anlamda, bilimin ışığında ilerleyen ülkelerin bu felaketleri daha az hasarla atlattığını görüyoruz. Biz örnek olarak Japonya gibi birçok farklı ülkede alınan tedbirlerin ne kadar bu konuda önemli olduğunu görüyoruz. Japonya’da 9,1 şiddetinde bir deprem olmuş ve 7-8 kişi ölmüş sanıyorum. Biz ve bizim gibi ülkeler de gerekli tedbirler almadığı sürece felaketleri sadece tevekkülle karşılamaya çalışıyoruz ama gerekli tedbirleri, uyarıları pek dikkate aldığımız söylenemez. Bu nedenle birlikte yaşanan ve kentleşme sürecinde olan yerlerde bütün bu yaşananlar bizlere rehber olmalı. Bu rehber ışığında yeni yerleşimleri, yeni hayat düzenlemelerini ona göre yapmalıyız. Diliyoruz bu yaşananlar bizlere ders olur. Bir daha yaşanmaz. Ancak çarpık yapılaşmanın bilimsel realiteden uzak durmanın acı sonuçları bunlar. Bizler 99 depremini yaşadık. Çok acılar çektik ama oradan ders almamış olacağız ki, bir yandan olmaması gereken yere kentleşme, olmaması gereken yerlerde de rant anlayışının zirve yaptığını gördük. Bunun bedellerini de acı bir şekilde ödedik. Daha da bu düşünce içerisinde devam edersen bedel ödemeye de devam ederiz. Bu nedenle dünden bugüne ne gördüysek, bugünden yarına hazırlanırken bütün bu yaşananları göz önüne alarak biz ve bizden sonra gelecek nesillere daha sağlıklı bir kentleşme, yaşam alanları yapabilmek için rant kaygısından uzaklaşarak, sağlıklı, her şeyiyle bitmiş, özellikle altyapısıyla, üst yapısıyla bitmiş kentleşmenin insanca yaşamanın odak noktası olacağı düşüncesi temelinden yola çıkmalıyız.

Bugün birinci yılında halen Hatay’da, Maraş’ta, Malatya’da çok ciddi altyapı sorunlarından kaynaklanan su kullanamama gibi bir sorun var. Nedir? Bir dönem asbest boruyla, beton büstlerle oluşan kanalizasyon vardı. Ama bugün geldi ki, onların hepsi deprem nedeniyle birbirine girdi. Dolayısıyla halan ve sanıyorum uzunca bir süre daha eski yerleşim yerlerinde bu hatlar kullanılamayacak. Dolayısıyla su da kullanılamayacak durumda ve çok ciddi şekilde sıkıntı çekilecek durumda. Halen çok ciddi su sıkıntısı çekildiği söyleniyor.

Bunun için bizler de tüm yaşananları göz önüne alarak olabildiği oranda altyapıyı yenilemeye çalışıyoruz. Bizim bir şiarımız var; sağlıklı bir altyapı olmazsa, sağlıklı bir kentleşme ve sağlıklı bir yaşam alanı oluşmaz. Geçmişten günümüze ne yapılmışsa onu yapalım diyoruz. Özellikle 1999 depremi öncesi istatistik veriler öncesinde, Gelibolu ikinci deprem bölgesiydi. Gelibolu, yaşanan deprem sonrasında birinci derecede deprem bölgesine alındı. Ondan önce ciddi sıkıntı var. Yapılaşmanın yaşı var. Bunu birçok yerde söylüyorum; mümkünse Gelibolu’da 4 kat, hadi bilemediniz 5’i bazı tarımsal alanları korumak için yapabiliriz ama ondan sonra yüksek katlar yapmak Gelibolu’yu biz ve bizim gibi depreme açık, ana güzergâh üzerindeki hatlarda çok doğru olmadığını görüyoruz. Bu aynı zamanda insan yaşamının en önemli değerlerinden insani ilişkilerin geliştirilmesinde de çok olur. Büyük yapılaşmalar içerisinde de insanlar bireyselleşiyor, kendi başına yapıyor ama insani değerlerini de yitirmiş oluyor. Biz insansak, insanca yaşamak istiyorsak, önce değer anlamında insanlığın yarattığı değerleri korumak, iletişimi ona göre kurmak durumundayız diye düşünüyorum. O nedenle 6 Şubat depreminde ölenler adına onlara bir kez daha rahmet diliyoruz. Ama bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için üzerimize düşen bireysel ve kurumsal anlamda yapılaması gereken ne varsa onların da yapılmasını arzu ediyoruz.

İlçemizdeki altyapı çalışmalarına devam ediyoruz. En son Gazi Hasan Paşa Caddesi’nin son etabı var. Onu da yapıyoruz. Onunla ilgili resmî kurumlarla birtakım sıkıntılarımız, görüşmelerimiz var. Tabi en büyük sorunumuz tekrar doğalgaz ile ilgili. Biz bir yandan yapıyoruz, bunlarla ilgili yapılması gerekenleri söylüyoruz ama bir bakıyoruz hiç ummadığımız yerden çıkıyor diyor ki; “biz burasını kazacağız” Evet, protokolümüz var, bunu yapacağız ama örnek veriyorum Hoca Hamza Mahallesi’nin her tarafı kazılmış, ana hatları çekilmiş. Buyurun bağlayın diyoruz, sanırım arkadaşların elinde materyal yokmuş. O zaman dediler ki, ana caddeyi yapalım. Önce bir bağlayın ana caddeyi yaparız. En son konuşmamızda orada yaklaşık 15-20 bina var. Durak Market diye tabir ettiğimiz yerden İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar dediler ki, “Biz bu caddede oturan arkadaşlara paralarını iade ederiz, Başkan bağlamaya izin vermiyor diye bunu yapıyor. Bundan sonrasını siz düşünün” Dedim ki; “Anlaşıldı, siz bizi tehdit ediyorsunuz” Hayır, öyle değil ama söylenen ifade bu. Madem istiyorsunuz kazın dedik. Ama biz bağlayın diyoruz. Yarın Pazar var, eğer kazılan yerler kapanmazsa pazarcılar otopark üzerinde kalırlar. Bugün pazartesi, yarın Pazar olduğunu biliyorlar ama bugün kazı yapıyorlar. Böyle anlaşamadığımız, uzlaşamadığımız konular var. Bize çok yargılar oluyor bu konuda. Tabi yapacak bir şey yok. Hemen cevap hazır; “Başkan doğalgaz istemiyor” Tabi bütün kömür ocakları bize çalışıyor da ondan. İnsan kamu yararına olan bir şeyi nasıl istemez? Hangi zihin bunu reddeder? Birkaç tane sosyal medya kullanıcısından bu duruma getirdiler. Bunun daha önce zararını gördük.

İskele konusunda da bir şeyler söylemek istiyorum. Yeni iskelemiz, rampalarımız bunlar bitmiş durumda. İstense bugün açılabilir ancak buradaki açılışı geçişleri düzenleyecek bir yapı gerekli. Bize belirtildiği şekliyle dediler ki; burasının yaklaşık 53 milyon liralık bir bedel var. Özel İdare’de para olmadığı için yapamıyoruz, bunun küçültülmesi lazım. Nasıl küçülteceğiz? O bina içerisinde belediyeye ait yapılan sözleşme gereği 138 metre bir kafemiz, 14 metre karelik de ikişer tane büfemiz var. Dedim ki, anlaşıyor ki bunları da alacaksınız. Bizler ilk protokolü 2013’te yaptık. Daha sonra 2016’da yaptık. 2018’de temel attık. 3 Haziran’da 6 yıl bitecek. Hep biz suçlanıyoruz ya, bunları söyleme gereği hissettik. Yapılsın, kimsenin elinden tutmadık ki. 2022’de hep beraber imzaladığımız Gestaş’a devretmesi konusunda bir şey vardı. Şimdi tekrar aynı şey, biz de kendilerine yazı yazdık. Dedik ki; “Yapılacak yapı üzerinden belediyenin hakları korunmak koşuluyla her türlü öneriye açığız”

Neden istemeyeyim? Bir an önce iskele oraya transfer olur, geçişler oradan olursa şehir içi trafiği rahatlayacak. Biz de bundan çok büyük bir mutluluk duyacağız. Biz hala Gestaş’tan 2020-2021-2022 yıllarında tahakkukları alamadık. 2022 yılının Kasım ayından bugüne Gestaş tarafından bize herhangi bir kuruş ödenmedi. Biz bunların polemik konusu yapılsın istemiyoruz. Bu kurumsal yapı. Geçmişten günümüze nasıl var olduysa, bugünden sonra da var olacak. Kişiler değişebilir ama kurumlar kalır. Hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin birer kurumlarıdır. Kişilerin keyfi istekleri üzerine de yönetilmez, yasalar çerçevesinde yönetilir” dedi.

Başkan Özacar’ın bilgilendirmesinin ardından Belediye Meclis Üyeliği’nden istifa eden İyi Parti Belediye Başkan Adayı Koray Akkuş’un yerine Halil Efe belediye meclis üyesi oldu. Gündem madderinde Akkuş’un istifasının ardından encümen üyesi olarak Engin Balcı seçildi.

Gündem maddelerinde encümen üye seçimi, plan bütçe komisyonu üye seçimi, aile cüzdan ücretleri, 2024 yılı ödülleri, Yazıcızade Mahallesi trafo alanı, Gazi Süleyman Paşa Mahallesi trafo alanı ve pansiyon işletmeciliği konuları görüşülerek karara bağlandı.

Haber: Caner AKŞİT

  Bu haber 283 defa okunmuştur.
Etiketler

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER YEREL HABER Haberleri
  HABER ARA
nöbetçi eczaneler
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  NAMAZ VAKİTLERİ
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI