Tweet |
Gelibolu ilçesi ve köylerinde küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda yapılan Şap Aşılamalarının sonunda İlçe Tarım Müdürü Özgür Zeybek, ilçede ve ilçeye bağlı köylerde şap hastalığının görülmediği bilgisini verdi.
Müdür Zeybek, ilçemiz ve köylerinde bulunan hayvanlara uygulanan "Çiçek ve Veba Aşılarının" da yapılmasının devam ettirildiğini söyledi.
"ŞAP HASTALIĞI"
Şap hastalığı tüm çift tırnaklı hayvanlarda görülen kontrolü zor yayılması hızlı ve tahribatı çok büyük süt, et kaybı yanı sıra ölümler dolayısıyla büyük ekonomik kayıplara neden olan akut seyirli çok bulaşıcı ve ateşli viral bir hastalıktır.
Hastalık yüksek ateş, iştahsızlık ile başlar vücut sıcaklığı iki gün içinde düşer. 2-3 günde ağızda (dil ucu üzeri ve yanlarında ,diş etlerinde, dudakların iç kısmında, yanaklarda, burun delikleri civarında ve memelerde) küçük kabarcıklar oluşur.
Ağızda iplik tarzında salya akar yemi güçlükle ağzına alır ve çiğner sulu ve yumuşak gıdalan almayı tercih eder hayvanlar çoğu kez ağızlarını şapırdatırlar.
Ağız açıldığında dil üstü ve yanak sıyrıntıları görülür.
Bu sıyrılan dokular birkaç gün içerisinde iyileşir. Tırnak arasında ve tırnağın deri ile birleştiği kısımda yaralar oluşur, tırnak düşebilir ,hayvan topallar ve genellikle yatmak ister.
Artık hayvan ayakta duramayacak hale gelir.
Hastalık aylarca devam edebilir .Meme başlarında çıkan yaralar ağrılıdır hayvan buzağının emmesine ve sağıma izin vermez bunu takiben meme yangısı mastitis şekillenebilir memenin kör olmasına neden olur.
Gebe hayvanlarda düşüklere (Abort) ve daha sonra gebe kalmamaya bağlı sürüden çıkarmaya neden olur, süt emen buzağılarda hastalık ani ölümler şeklinde seyreder.
ŞAP HASTALIĞINDAN KORUMA
Ülkemizde ihbarı mecburi hastalık olması nedeniyle hastalığın görüldüğü bölgelerde tarım il/ilçe müdürlüklerine haber verilmelidir.
Aşı uygulamaları yılda iki sefer ve hastalığın tipine uygun olması şarttır. Tarım bakanlığının son yıllarda şap aşısına teşvik sistemi koyması hastalığın kontrolünde faydalı olmuştur.
Şapta mücadelede esas salgının yayılmasını önlemektir.
Koruma için hayvanların kesinlikle birbirinden ayrılması ve tecrit edilmesi önerilirken hayvan hareketleri kontrol altına alınması gerekir.
Sürüye yeni alınan hayvanlar karantinaya alınmadan sürüye dahil edilmemelidir. Hastalığın yerleşik olduğu ülkelerde hayvan hareketlerinin kontrolünün yanı sıra sistemik olarak koruyucu aşı uygulamaları yapılmalıdır.